Karşılıksız Çek Halinde Alacaklının Başvurabileceği Hukuki ve Cezai Yollar: Yargıtay Kararları İncelemesi
- Mine Akpınar
- 20 Eki
- 3 dakikada okunur

Karşılıksız çek, ticari hayatta sıklıkla karşılaşılan ve hem hukuki hem de cezai sonuçlar doğuran bir durumdur. Uygulamada bu tür bir çekle karşılaşan alacaklı (hamil), çoğu zaman hem alacağını tahsil etmeye hem de çek düzenleyenin sorumluluğunu doğrudan hukuki yollarla takip etmeye çalışır. Bu yazıda, Yargıtay kararları ve ilgili literatür kaynakları ışığında, karşılıksız çek durumunda izlenmesi gereken yollar, önemli usul kuralları, bankanın sorumluluğu ve yasal değişikliklerin etkileri ele alınmaktadır.
1. Karşılıksız Çek Durumunda Alacaklının İzleyebileceği Yollar
Yargıtay kararları doğrultusunda, karşılıksız çekle karşılaşan alacaklıların (hamillerin) önünde iki temel yol bulunmaktadır:
Hukuki takip (icra takibi)
Cezai şikâyet
a. Hukuki Takip Yolu
Kararların büyük kısmında alacaklıların öncelikle ilamsız icra takibi yoluna başvurduğu görülmektedir (Yargıtay 11. HD, 2010/2555; Yargıtay 19. HD, 2014/6250). Borçlunun takibe itiraz etmesi halinde süreç itirazın iptali davası açılarak devam eder.
Zamanaşımı süresi geçmiş olsa bile alacaklının haklarını tamamen kaybettiği söylenemez. Bu durumda, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak keşideciden alacak talep edilebilir. Yargıtay 19. HD bir kararında durumu şöyle ifade etmiştir:
“...(6) aylık zamanaşımı süresi geçtiğinden hamilin kambiyo hukukunun kendisine tanıdığı haklardan yararlanma olanağını yitirdiği...” ancak keşidecinin ödeme yapmadığını ispatlayamaması nedeniyle “...çek tutarı kadar davacı hamil aleyhine sebepsiz zenginleştiği...” (2006/6103 E., 2006/11912 K.).
b. Cezai Şikâyet Yolu
5941 sayılı Çek Kanunu uyarınca karşılıksız çek keşide etmek suçtur ve bu suç şikâyete bağlıdır (Yargıtay 23. CD, 2015/8700). Alacaklının şikâyeti üzerine İcra Ceza Mahkemesi’nde dava açılır.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi bir kararında yaptırımı şöyle açıklamıştır:
“Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak ‘karşılıksızdır’ işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” (2019/31338 E., 2019/12579 K.)
Bu ceza, karşılıksız kalan miktardan az olamaz.
c. Bankanın Sorumluluğu
Bankalar, karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı için kanunen belirlenmiş bir tutarı ödeme yükümlülüğü altındadır (Yargıtay 11. HD, 2011/8586).
Bu yükümlülüğün doğması için belirli usuli şartların yerine getirilmesi gerekir. Örneğin, Yargıtay 19. HD, bankadan bu bedelin talep edilebilmesi için “çek asıllarının bankaya bırakılması gerektiğini” vurgulamıştır (Yargıtay 11. HD, 2009/12699 E., 2010/8337 K.). Başka bir kararda ise, alacaklının öncelikle asıl borçlulara başvurması gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 11. HD, 2012/17297).
2. Yargılama Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Usul Kuralları
Karşılıksız çek davalarında usuli süreler ve savunma hakları büyük önem taşır.
a. Hak Düşürücü Süreler ve Zamanaşımı
Cezai şikâyet hakkı, fiilin öğrenilmesinden itibaren üç ay ve her hâlde bir yıl içinde kullanılmalıdır. Aksi halde şikâyet hakkı düşer (Yargıtay 19. CD, 2018/3234 E., 2019/5807 K.).
b. Sanığın Savunma Hakkı
Yargıtay, sanığın savunmasının alınmamasını mutlak bozma nedeni saymaktadır. Bir kararında bu durum şu şekilde ifade edilmiştir:
“Sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden... yazılı şekilde karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasında isabet görülmediğinden...”(Yargıtay 15. CD, 2011/26278 E., 2011/19493 K.)
Usulüne uygun tebligat yapılmaması da savunma hakkının ihlali olarak kabul edilir (Yargıtay 7. CD, 2021/13154).
c. Şikâyetten Vazgeçme
Karşılıksız çek suçu şikâyete bağlı olduğundan, şikâyetten vazgeçilmesi davanın düşmesine neden olur (Yargıtay 14. CD, 2011/16752 E., 2011/1440 K.).
3. Yasal Değişikliklerin Etkisi
Karşılıksız çek suçuna ilişkin mevzuat zaman içinde önemli değişikliklere uğramıştır.
a. 5941 Sayılı Çek Kanunu
20.12.2009’da yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanun, eski 3167 sayılı Kanun’u yürürlükten kaldırmış ve suçun unsurlarını yeniden düzenlemiştir. Yargıtay birçok kararında yerel mahkeme kararlarını bu gerekçeyle bozmuştur (Yargıtay 14. CD, 2011/16282 E., 2011/773 K.).
b. Suç Olmaktan Çıktığı Dönem
09.08.2016 tarihinden önce ibraz edilen çeklerde karşılıksız çek fiili suç sayılmamaktadır. Yargıtay 19. CD’nin bir kararında şu ifadeler yer almaktadır:
“Atılı suç tarihinde sadece idari yaptırım sorumluluğu bulunan ve eylemi suç teşkil etmeyen sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği...”(2018/4295 E., 2019/7523 K.)
4. Literatür Perspektifi: “Karşılıksızdır” İşleminin Önemi
Literatürde, karşılıksız çekle ilgili sürecin başlamasının temel koşulu olarak “karşılıksızdır” işleminin yapılması vurgulanmaktadır. Bu işlem otomatik değildir; hamilin açık talebi gerekir (Aydınlı, 2023).
Ayrıca, çekin kanuni ibraz süresi içinde bankaya sunulması da zorunludur. Aksi halde ne hukuki ne cezai süreç işletilebilir (Arslan, 2023).
Hukuki takipte kambiyo senetlerine mahsus haciz yolları kullanılabilir (Altünay, 2019).
Cezai sorumluluk açısından ise fail her zaman gerçek kişidir; tüzel kişilerde sorumluluk yöneticilerdedir.
Literatürde ayrıca, cezai yaptırımların tek başına yeterli olmadığı, ekonomik önlemlerin (örneğin sigorta fonu sistemi) daha etkin sonuçlar doğurabileceği yönünde görüşler de yer almaktadır (Aydınlı, 2023).
Karşılıksız çek durumunda izlenecek yol çok katmanlıdır:
Çeki süresinde ibraz et
“Karşılıksızdır” işlemini yaptır
Hukuki (icra) ve cezai (şikâyet) yolları eş zamanlı veya sıralı şekilde işlet
Alacaklıların hem süreleri hem de usul kurallarını dikkatle takip etmeleri, hak kaybı yaşamamak için hayati önem taşır. Ayrıca, çekin ibraz edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat, davanın sonucunu doğrudan belirlediğinden stratejik hukuki planlama büyük önem taşır.


