top of page

Cezaevindeki Borçluya Ödeme Emri Tebliği: Özel Usuller ve Yargıtay Kararları Işığında Hukuki Değerlendirme

  • Yazarın fotoğrafı: Mine Akpınar
    Mine Akpınar
  • 7 gün önce
  • 2 dakikada okunur
Cezaevindeki borçluya ödeme emri tebliği sürecini gösteren illüstrasyon — icra memuru, ceza infaz kurumu, temsilci tayini ve vasi atama süreci kavramsal görselleştirme.

Ceza infaz kurumunda bulunan (tutuklu veya hükümlü) borçluya karşı yürütülen icra takibinde, ödeme emri tebliği sıradan bir tebligat işlemi değildir. Kanun koyucu, borçlunun savunma hakkını korumak amacıyla bu durumda özel prosedürler öngörmüş, Yargıtay da bu konuda istikrarlı içtihatlar geliştirmiştir. Usule uyulmadan Cezaevindeki Borçluya Ödeme Emri Tebliği, sadece “usulsüz” sayılmamakta; çoğu durumda yok hükmünde kabul edilmektedir. Bu durum, icra takibinin kesinleşmesini engellediği gibi, yapılan işlemlerin geçersizliği ve tahsil edilen bedellerin iadesi gibi ciddi sonuçlar doğurur.,

I. Cezaevindeki Borçluya Ödeme Emri Tebliğinden Önce Uygulanması Gereken Özel Süreç

Cezaevindeki borçluya ödeme emri göndermeden önce, borçlunun hukuki durumuna göre farklılaşan özel bir sürecin işletilmesi gerekir. Bu süreç, borçlunun temsilcisinin olup olmamasına ve aldığı hapis cezasının süresine göre ikiye ayrılır.


A. Temsilcisi Olmayan Tutuklu veya Kısa Süreli Hükümlülerde Mümessil Tayini (İİK m. 54)

Borçlunun kanuni veya akdi bir temsilcisi yoksa ve kısa süreli hükümlü ya da tutuklu ise, İcra ve İflas Kanunu’nun 54. maddesi devreye girer. Buna göre:

  • İcra müdürü, borçluya bir muhtıra göndererek temsilci ataması için makul bir süre tanır.

  • Takip, bu sürenin sonuna kadar ertelenir.

  • Borçlu bu süre içinde temsilci atarsa ödeme emri temsilciye tebliğ edilir.

  • Temsilci atanmazsa, bu sürecin ardından ödeme emri doğrudan borçluya cezaevinde tebliğ edilebilir.

Bu ön koşul tamamlanmadan yapılan doğrudan tebligatlar geçersizdir. Yargıtay, bu tür işlemleri yok hükmünde saymaktadır.


B. Bir Yıl veya Daha Uzun Süreli Hapis Cezalarında Vasi Atanması (TMK m. 407)

Bir yıl veya daha uzun süreli hapis cezasına mahkûm borçlular için özel bir düzenleme mevcuttur. Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca:

  • Her ergin kişi, bu durumda kısıtlanır ve kendisine bir vasi atanır.

  • Borçlu medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybettiğinden, tüm tebligatlar vasiye yapılmak zorundadır.

  • Borçlu tarafından daha önce verilmiş vekaletnameler, kısıtlama kararıyla birlikte kendiliğinden sona erer. Dolayısıyla avukata yapılan tebligat da geçersizdir.

Yargıtay, bu usule uyulmadan yapılan tüm tebligatların geçersizliğine karar vermekte ve yapılan icra işlemlerini iptal etmektedir.

II. Usule Uyulmayan Tebligatların Geçersizliği: “Yok Hükmü” Kavramı

Ceza infaz kurumundaki borçluya yapılacak ödeme emri tebligatında özel usullere uyulmaması, sıradan bir “usulsüz tebligat” sonucunu doğurmaz. Yargıtay, bu tür tebligatları “yok hükmünde” sayar.

Yok hükmündeki tebligatlar, hiç yapılmamış sayılır. İtiraz ve şikâyet süreleri işlemeye başlamaz; borçlu yıllar sonra dahi itiraz edebilir. Takip kesinleşmez ve bu tebligata dayanılarak yapılan haciz, satış gibi işlemler geçersiz olur.

Ayrıca, geçersiz takibe dayanılarak tahsil edilen paralar, İİK m. 361 uyarınca borçluya iade edilmek zorundadır. Bu nedenle icra dairelerinin ve mahkemelerin, bu kuralları re’sen (kendiliğinden) gözetmeleri gerekir.

III. Sonuç

Ceza infaz kurumunda bulunan borçlulara yönelik tebligatlar, sıradan usullere tabi değildir.

  • Tutuklu veya kısa süreli hükümlülerde temsilci tayini süreci tamamlanmadan doğrudan tebligat yapılamaz.

  • Bir yıl veya daha uzun süreli hapis cezasında ise vasi atanması zorunludur ve tüm tebligatlar vasiye yapılmalıdır.

  • Bu usullere uyulmaması, tebligatı yok hükmünde kılar; takip kesinleşmez, yapılan işlemler geçersiz olur, tahsil edilen bedeller iade edilir.

Bu düzenlemeler, borçlunun savunma hakkını korumaya yönelik emredici hükümler niteliğindedir. Dolayısıyla icra daireleri, avukatlar ve yargı mercileri tarafından titizlikle uygulanması gerekir.


 
 
bottom of page