Marina İşletmesinin Hapis Hakkı Tartışması: Ödenmeyen Ücretler Nedeniyle Tekneniz Bağlı Kalabilir mi?
- Mine Akpınar
- 1 gün önce
- 3 dakikada okunur

Marina işletmeleri ile tekne sahipleri arasındaki en önemli uyuşmazlık konularından biri, ödenmeyen bağlama ve hizmet ücretleridir. Özellikle ekonomik dalgalanmalar, döviz bazlı tarifeler ve yüksek bakım masrafları sebebiyle, tekne sahipleri kimi zaman borçlarını ödemekte zorlanır. Bu durumda marina işletmeleri, borcun tahsili için teknenin marinadan çıkışına izin vermeyebilir.
Peki, hukuken marinanın bu hakkı var mı? Bu uygulama “hapis hakkı” kapsamında değerlendirilebilir mi?
Hapis Hakkı Nedir?
Hapis hakkı, alacaklıya borç ödenmediği sürece borçlunun malını elinde tutma imkânı veren bir kanuni teminat hakkıdır. Bu hak, hem genel hükümler hem de bazı özel düzenlemeler çerçevesinde Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir.
TBK m.950 ile Alacaklının, borçluya ait ve alacakla ilgili olarak zilyetliğinde bulunan taşınır eşya veya kıymetli evrakı, alacağı ödeninceye kadar alıkoyabileceği düzenlenmiştir.
Buna göre:
Hapis hakkı taşınırlar ve kıymetli evrak üzerinde kullanılabilir.
Alacak ile eşya arasında doğrudan bağlantı (illiyet bağı) olmalıdır.
Alacak muaccel olmalıdır (vadesi gelmiş, ödenmesi gereken borç).
Alacaklı yalnızca iade etmeme hakkına sahiptir, satma yetkisi yoktur (satış için ayrıca icra yoluna başvurulur).
Örnek: Bir tamirci, tamir ettiği arabayı ücreti ödenmeden teslim etmeyebilir.
Yine, TBK m. 580 ile kira sözleşmelerinde düzenlenen Hapis Hakkına atıf yapılarak, Kiraya verenin hapis hakkının saklama sözleşmelerinde de uygulanacağı düzenlenmiştir.
Bu hapis hakkı kanundan doğar, sözleşmede ayrıca yazılı olmasına gerek yoktur.
Kiraya veren, kiralanana getirilen ve kiralananda bulunan taşınırlar üzerinde bu hakkı kullanabilir.
Amaç, saklama alacağının güvence altına alınmasıdır.
Örnek: Bir kiracı, işyerinde kirasını ödemezse, kiraya veren dükkândaki mallar üzerinde hapis hakkını ileri sürebilir.
Teknelere Uygulanabilir mi?
Buradaki kritik bir nokta da teknelerin taşınır olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususudur.
Tescile tabi gemiler Türk Ticaret Kanunu’na göre taşınmaz hükmündedir.
Tescile tabi olmayan deniz araçları taşınır sayılır.
Dolayısıyla, hapis hakkı sicile kayıtlı olmayan deniz araçları için uygulanabilir.
Marina İşletmesinin Hakkı Nerede Sınırlandırılır?
Marina işletmeleri, ödenmeyen bağlama, çekek veya hizmet ücretlerini güvence altına almak için hapis hakkına dayanabilir. Ancak bu hak sınırsız değildir. Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde marinanın yetkileri belirli sınırlarla çevrilmiştir.
1. Tekneyi Satma Yetkisi Yoktur
Marina işletmesi, ödenmeyen borç gerekçesiyle tekneyi kendi iradesiyle satamaz. Hapis hakkı yalnızca “teslim etmeme” yetkisi verir. Teknenin paraya çevrilmesi için mutlaka icra takibi veya mahkeme kararı gerekir.
2. Borç ile Bağlantılı Olmalı
Hapis hakkı, sadece sözleşmeden doğan borçlarla sınırlıdır.
Eğer marina borcu tekneyle ilgili değilse (ör. farklı bir ticari alacak), marina tekne üzerinde hapis hakkını ileri süremez.
3. Mücbir Sebep ve Güvenlik Hallerinde Sınırlı Yetki
Fırtına, yangın veya acil tahliye gerektiren bir durumda marina, teknenin çıkışını engelleyemez. Bu tür durumlarda öncelik, can ve mal güvenliğidir.
4. Ölçülülük İlkesi
Marina işletmesi, borç tutarı ile tekne değeri arasında açık bir dengesizlik varsa ölçülü davranmalıdır. Örneğin:
2.000 TL borç için milyonlarca değerindeki tekneyi uzun süre alıkoymak hakkın kötüye kullanılması sayılabilir.
5. Sözleşmeye Dayanmak Şarttır
Marinanın uyguladığı her türlü kısıtlama, yazılı sözleşmeye dayanmalıdır. Sözleşmede hapis hakkına dair hüküm yoksa, keyfi uygulamalar hukuka aykırılık oluşturabilir.
6. Tüketici Hukuku Kapsamı
Tekne sahibinin tüketici sayıldığı hallerde (ör. teknesini ticari değil kişisel amaçlarla kullanıyorsa), marina işletmesinin sözleşmedeki bazı ağır hükümleri tüketici aleyhine geçersiz sayılabilir.
Tekne Sahipleri Ne Yapmalı?
Bu durumda tekne sahipleri şu noktalara dikkat etmelidir:
Sözleşmeyi inceleyin: Hapis hakkına ilişkin özel hükümler var mı, kontrol edin.
Borcu sorgulayın: Gerçekten muaccel ve tekneyle bağlantılı bir alacak mı, emin olun.
Ödeme belgelerini saklayın: Yapılan her ödeme dekont veya makbuzla ispatlanmalıdır.
Haksız alıkoyma varsa tedbir talep edin: Marina, hakkın sınırlarını aşıyorsa mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla teknenin serbest bırakılmasını isteyebilirsiniz.
Marina İşletmesi Ne Yapmalı?
Marina işletmeleri, ödenmeyen ücretler için hapis hakkını kullanırken hukuki sınırları gözetmelidir:
Sözleşmeye hüküm ekleyin: Hapis hakkı açıkça düzenlenmeli, tekne sahibinin bilgisi dışında keyfi uygulama yapılmamalıdır.
Alacakla bağlantılı olmalı: Yalnızca bağlama ve hizmet ücretleri gibi tekneyle doğrudan ilgili borçlar için hapis hakkı kullanılabilir.
Ölçülü davranın: Borcun tutarı ile teknenin değeri arasında denge gözetilmeli, hakkın kötüye kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Marinada hapis hakkı, ödenmeyen ücretler nedeniyle sıkça gündeme gelen bir konudur. Ancak bu hakkın kanuni sınırları vardır. Marina işletmeleri, yalnızca borca bağlı olarak tekneyi alıkoyabilir; satma veya sınırsız tutma hakkına sahip değildir. Tekne sahiplerinin de sözleşme imzalamadan önce bu konuyu dikkatle incelemesi gerekir.
🔑 Öneri: Taraflar arasındaki ihtilafların büyümemesi için marina sözleşmeleri hukuka uygun şekilde hazırlanmalı ve gerektiğinde uzman bir avukattan destek alınmalıdır.